Anglais | Turc | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | see out v. | uğurlamak |
Phrasals | see out v. | çıkışa kadar eşlik etmek |
Phrasals | see out v. | kapıya kadar geçirmek/eşlik etmek |
Phrasals | see out v. | (bir süre) idare etmek |
Phrasals | see out v. | (bir süreci) atlatmasını/geçirmesini sağlamak |
Phrasals | see out v. | (bir sürecin) sonunu görmesini sağlamak |
Phrasals | see out v. | (bir süreçten) çıkmasını sağlamak |
Phrasals | see out v. | (bir sürecin) sonunu görmek |
Phrasals | see out v. | (bir süre) boyunca dayanmak |
Phrasals | see out v. | (bir süreçten) sağ çıkmak |
Phrasals | see out v. | (bir süreci) atlatmayı başarmak |
Phrasals | see out v. | sonuna kadar çalışmak/bırakmamak |
Phrasals | see out v. | bittiğini görmek |
Phrasals | see out v. | bitene kadar bırakmamak |
Phrasals | see out v. | bitene kadar dayanmak |
Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | see something out v. | bir işi bitirmek | ||
General | see something out v. | bir işin sonunu getirmek | ||
General | see somebody out v. | kapıya kadar geçirmek | ||
General | see out (of) the window v. | pencereden bakmak | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | see (anything) out v. | bir işin sonunu getirmek | ||
Phrasals | see (anything) out v. | sonuna kadar bir yerde bulunmak | ||
Phrasals | see out [scotland] v. | (bir diğeri ölürken) sağ kurtulmak | ||
Phrasals | see out [scotland] v. | (bir diğerinden) daha çok dayanmak | ||
Idioms | ||||
Idioms | see someone out the door v. | birini kapıya kadar geçirmek | ||
Idioms | see someone out v. | birini (kapıya kadar) geçirmek | ||
Idioms | see someone out v. | kapıya kadar eşlik etmek |